HIDRELLEZ ve KAKAVA(1.Bölüm)
Hasan ÇALIKUŞU
1983 yılında Kırklareli’ye ‘Veteriner Hekim Asteğmen’ olarak 33. Tümen 1. Hudut Tabur Komutanlığı’na atanmıştım. Böylece Kırklareli ile ilk tanışmam bu sayede gerçekleşmiş oluyordu. Yanık Kışla olarak adlandırılan 1. Hudut Tabur komutanlığında görevim Dereköy Hudut Takımından Edirne’nin Vaysal köyüne kadar uzanan askeri takımlarda bulunan at, katır ve köpeklerin sağlık ve kontrollerinden sorumluydum. O sırada 33. Tümen Sağlık Komutanı Üsteğmen Dr.Cevdet Erdöl’e de haber vererek birlikte bütün takımları gezer sağlık hizmetleri konusunda gerekeni yapardık. Sabah Kırklareli’den çıkar, Vaysal’dan başlayan sağlık turumuz Bulgaristan hududunda bulunan Devletliağaç, Malkoçlar, Topçular, Ahmetler, Ahlatlı, Karaabalar, Çağlayık ve Dereköy güzergâhı ile devam eder ve nihayetinde 180 kilometrelik büyük tur akşam Kırklareli’de biterdi. Bazen de Dereköy’den başlayan tam tersi bir rota izlerdik. Çoğunlukla da birkaç takımdan oluşan küçük ziyaretler yapardık. Bu ziyaretler esnasında çok az insanın bildiği ve gördüğü Kırklareli’nin eşsiz ve muhteşem orman, bitki örtüsü, dere ve doğal yapılarını görme olanağımız olurdu.
Yine böyle bir gezi sonrası çok yorulmuş ve hastalanmıştım. O zaman Kurtuluş Caddesinde Taşkın Apartmanında oturuyordum. Mayısın ilk pazar günü sabahı neredeyse sabahın köründe ben ateş ve kırgınlık içinde yatarken dışarıdan arkası kesilmeyen eğlenceli bir bağırış ve çığırışla insan sesleri duymaya başladım. Merakla zar zor da olsa ayaklanıp yola bakınca uzun bir süre yüzlerce insanın konvoy halinde at arabası, kamyonet, motosiklet, bisiklet veya yaya olarak Kurtuluş Caddesi’nden geçerek güle oynaya, şarkılar söyleyerek, birbirine laf atarak Pınarhisar istikametine doğru gittiklerini gördüm. İnanılmaz bir insan hareketi ve coşkusuydu bu… O gün bir ‘Kakava’ günüydü..
Birkaç yıl sonra Kırklareli Belediyesi’nde Veteriner Müdürü olarak çalışmaya başlayınca rahmetli Belediye Başkanı Ali Nazmi Üstündağ’ın Kakava’yı anlatırken; “Kakava günü Kırklareli boşalır, sadece hastalar ve hırsızlar kalır!” sözünü asla unutamıyorum.
Kırklareli adı haricinde hiçbir bilgisi olmayan ben yıllar içinde Ali Nazmi Üstündağ, Ali Coşkun Yanardağoğlu, Kamil Tomruk ve Fuat Gürkaş arasında Kırklareli kültürü ve sevgisi ile yoğrulacaktım.
Belediye de çalışmaya başladığım yıllarda kendiliğinden organize olan geleneksel Kakava eğlencelerine şahit olmuştum. Belediye sadece Şeytandere’de kış şartlarında bozulan dere boyundaki çayır, arazi ve dere içinde halkın rahatı için gerekli tamirat ve çevre düzenlemeleri yapar, kimsenin eğlencesine karışmazdı.
Ali Nazmi Üstündağ bağ, bahçe ve ağacı seven bir kişiydi. Belediye başkanlığı zamanında da ağaçlandırma ve bağcılığa önem veren çalışmalar yapmıştı. Dereköy yolu üzerinde belediye arazilerinde bağ ve Waldorf Çamlığı ile Şeytandere’de bir cevizlik ve bağ alanı onun zamanında yapılmıştı. Belediye olarak bu bağın kenarında kurulan mütevazi Kakava sofrasına gelen davetlilerle güzel bir gün geçirilirdi.
KAYNAKLAR:
Kırklareli 1967 İl Yıllığı
Kırklareli 1973 İl Yıllığı
Kakava, Şerif ERCAN, Maya Dergisi, Nisan-Haziran 2005
Kırklareli 2000
Efsaneden Gerçeğe Kırklareli – Nazif KARAÇAM
Ali Coşkun YANARDAĞOĞLU Arşivi
Fuat GÜRKAŞ Arşivi