HIDRELLEZ ve KAKAVA (2.Bölüm)
Hasan ÇALIKUŞU
Bahar yılın en güzel mevsimidir. İnsan bu mevsimde doğanın canlanmasıyla birlikte adeta bir yaşam gücü kazanır, duygular güzelleşir, düşünce berraklaşır, arzular çoğalır. İnsan kendini bir iyimserlik, neşe ve canlılık havası içinde hisseder. Bu nedenle herkes ümitle bahara çıkmayı arzular.
Güzel ve canlandırıcı havası yüzünden bahar, insanlar tarafından her yıl değişik âdetlerle, bir bayram havası içinde ve büyük bir coşkuyla karşılanmaktadır. Bu gelenekteki en önemli unsur ise, baharın vermiş olduğu bu nimetler karşısında insanın da ona şükranlarını ifade etmek istemesidir.
İranlılar ‘Nevruz’ (22 Nisan), Türkler ‘Hıdırellez’ (6 Mayıs), Hıristiyanlar ‘Paskalya’ (14 Mart sonrası Pazar günü) ve ‘Bahar Bayramı’ (1 Mayıs) adı altında ve diğer ülkelerde baharın ilk ayında belirli bir günde Hıdrellez, Hederlez, Ederlez, Hiderlez, İderlez, İlkyaz gibi isimlerle baharı karşılamak için geleneksel eğlenceler tertip ettikleri bilinmektedir.
Kırklareli’de kışın sonu, yazın başlangıcı Hıdrellez olarak kabul edilir. Halk takviminde bir yıl biri yaz, diğeri de kış olmak üzere iki bölümdür. 6 Mayıs’tan 7 Kasım’a kadar 186 gün “yaz”, 8 Kasım’dan 5 Mayıs’a kadar arasındaki 179 gün ise “kış” günleridir.
Eskiden Kırklareli halkı 5 Mayıs’ta kırlardan 41 çeşit ot toplar, bunları içi su dolu bir küp veya kazana koyarlar, ertesi gün Hıdrellez sabahı bu suyla tüm aile bireyleri elini yüzünü yıkardı. Bu bir temizlik, güzellik ve zindelik ayiniydi. Ayrıca evin kapısına asılan taze söğüt dallarının o haneye sağlık getireceğine, ‘Cadı Karı’nın girmesini engellediğine inanılırdı.
6 Mayıs Hıdırellez gecesi evdeki eski hasır ve eşyaların yakılmasıyla üzerinden atlanır ve böylece beden haşere, kötü alışkanlık ve günahlardan arıtılırdı. Hıdırellez gecesi aynı zamanda niyet gecesidir. Kim neye niyet eder, ne isterse o işin olacağına inanılırdı.
Eski yıllarda, Hıdrelleze bir hafta kala erzaklar kontrol edilir, eksikler tamamlanır, kutlama hazırlıkları başlardı. Evlerde temizlik yapılır, piknik için yiyecek ve içecekler hazırlanırdı. 6 Mayıs günü oğlak veya kuzu çevirme yapmak, sucuk kızartmak, köfte pişirmek adettendi. Ayrıca çörekler de yapılırdı. Bir gün önce pazılar açılır, çörekler döşenir, aralarına yumurta, peynir ve yağlar konurdu. Ayrıca bir çöreğin içine para yerleştirilirdi. Fırında pişirilen çöreklerden yenirken para kime çıkarsa o kişi evin en kısmetli kişisi olduğu anlaşılırdı. Hıdrellez aynı zamanda bereketin başladığı günlerdi. Hıdrellezde koyun ve keçilerin ilk defa sütleri alınarak bunlardan peynir, yoğurt ve ekşimik yapılırdı.
Hıdrellezde öğleden sonra eğlenceler yapılır, salıncaklar kurulur, maniler söylenir. Bu arada köyün delikanlıları sevdiklerine biraz daha yakın olma özlemi içindedir. Kızlar delikanlılara imalı şekilde maniler atarak uzaklaşmalarına izin vermezlerdi.
Gitme yârim batoza
Gözlerin batar toza
Nasıl vuruldun yârim
O kuru beyaz kıza.
Erkeklerin cevabı şöyle olurdu:
Mari başlık başımda
Ateş yanar karşımda
Haklısın be yârim
Cahillik var başımda.
Hıdrellez akşamı toplanan genç kızlar, bir çömleğin içine kendilerine ait bir eşyayı (boncuk veya yüzük) atarlar. Hıdrellez sabahı tekrar toplanan genç kızlar, küçük bir çocuğun gözlerini bağlayarak çömlekten boncuk ve yüzükleri tek tek çektirirler. Bu sırada mani bilen kızlar da tek tek mani söylerler. Kimin eşyası hangi manide çömlekten çekilmiş ise; o genç kız, o maniyi kendine göre yorumlar.
Kırklareli’de çok uzun yıllar önce Hıdrellez’in kutlandığı yerlere “Hıdırlık“ denilmekteydi. Kent merkezine 36 km. mesafedeki Azizbaba Köyü’nün yanında bulunan ve “Hıdırlık” denilen bölgede Hıdrellez eğlenceleri yapılmaktaydı. Hıdırellez için Çamlık, Balaban Baba, Kavaklı ve Karahıdır Korusu, Waldorf Çamlığı gibi piknik alanları ile Aşağıpınar, İncidere, Şeytandere veya Asilbeyli deresine gidilirdi.
KAYNAKLAR:
Kırklareli 1967 İl Yıllığı
Kırklareli 1973 İl Yıllığı
Kakava, Şerif ERCAN, Maya Dergisi, Nisan-Haziran 2005
Kırklareli 2000
Ali Coşkun YANARDAĞOĞLU Arşivi
Fuat GÜRKAŞ Arşivi
https://twitter.com/nataliavazyan/status/700784141709611008