KIRKKİLİSE MEKTEB-İ İDÂDÎSİ ve LİSELER
Hazırlayan: Hasan ÇALIKUŞU
Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ile açılmaya başlayan idâdîler, maddi sıkıntılar ve muallim azlığından dolayı ancak 1880’li yıllarda yaygınlaşmaya başladı.
İdadiye temel teşkil eden Kırkkilise Rüştiyesi, tek muallimle faaliyete geçmişti. Mektep idâdîye çevrilince, öğretim süresi rüştiye ile birlikte 5 yıla çıkarken, sınıf ve öğrenci mevcudu arttı, birçok yeni muallim göreve başladı. Mektebin 1895-96 öğretim yılında, mubassırla birlikte 9, 1900 yılı başlarında ise 10 muallimi bulunmaktaydı. Muallimlerin büyük kısmı Maarif Nezareti’nce atanan kişilerdi. Ayrıca Kırkkilise’de görev yapan asker ve sivil memurlar muallim olarak mekteplerde ders veriyordu. Maaşı az ve yıpratıcı mubassır kadrosu ise sık sık değişiyordu. Diğer taraftan, dört gayrimüslim muallim de burada görev yapmıştı.
Kırkkilise’de gayrimüslimlere ait özel bir idâdî yoktu. Rüştiye mektebi ile beraber beş yıllık eğitim süresi olan Kırkkilise İdâdîsi, Müslüman ve gayrimüslim çocukların bir arada öğretim yaptığı mekteplerdi. Müslüman talebelerin çoğunlukta, gayrimüslim talebelerin azınlıkta olduğu 1895-1900 yılları arasında her yıl ortalama 102-122 arası talebe eğitim görüyordu. Mektebin gayrimüslim talebe mevcudu % 30 kadardı.
Talebeler yıl sonunda ciddi bir sınava tabi tutulmaktaydı. Başarılı olamayanlar sınıf tekrarı yapıyor, iki kez kalan talebe de okuldan atılıyordu.
Kırkkilise üç kez işgale uğradı, bu dönemlerde mektepteki eğitim kesintiye uğradı. Daha sonra idâdî olan rüştiye maddi imkânsızlıklardan oldukça fazla etkileniyordu. Bilhassa mektep binasıyla ilgili sorunlar hiç eksik olmuyor, eğitimin niteliği olumsuz yönde etkileniyordu.
-1873- İstanbul’da ilk idâdînin açılışı yapıldı.
-1885- Kırkkilise’de sancak idaresi bir idâdî mektebi açılması için bu yıldan itibaren ısrarla resmi girişimlerde bulundu.
-1888- Yeni idâdînin temelinin atılması bu yılın baharında planlanıyordu. Bu mektebin arsası 60 bin kuruş, bina inşaatı 291 bin kuruşa mal olacaktı. Ama planlandığı gibi olmadı.
-1892- Tüm girişimlere rağmen bu yıla kadar Kırkkilise İdâdîsi açılamamıştı. Gelen emirname ile Kırkkilise’de yeni bir mektep yapımının mümkün olmadığı, ancak rüştiye eğitiminin yapıldığı (eski Mahkeme-i Şeriye Dairesi, şimdiki Ahmet Mithat Okulu) mektebinin tamir edilerek idâdî açılabileceği bildirildi. Bunun üzerine Kırkkilise yönetimi 9 bin kuruş masrafla 11 yıllık rüştiye mektebine idari kısım ilaveleriyle gündüzlü (nehari) olarak Kırkkilise İdâdîsini açabildi.
Böylece eski rüştiye mektebi idâdîye dönüştü, ilk müdürlüğüne Filibeli Ali Fehmi Efendi tayin oldu (sonraları Bulgaristan'da Tuna Gazetesi’nde çalıştı). Rüştiye okulu idâdîye çevrilince, rüştiye başmuallimi Sultanyerili Osman Nuri Efendi ise muallim olarak Arapça ve Farsça dersi vermek üzere idâdî bünyesinde çalışmaya başladı. Ancak ilk müdür Filibeli Ali Fehmi Efendi’nin kısa bir zaman sonra ayrılması üzerine yerine Tekirdağlı Osman Efendi getirildi. Fakat bir süre sonra Tekirdağlı Osman Efendi’nin yerine müdürlüğe bu sefer eski rüştiye başmuallimi Sultanyerili Osman Nuri Efendi atandı ve 1908 yılında vefat edinceye kadar bu görevde kalmayı sürdürdü.
-1893- İdâdî eğitim kadrosundaki muallimlerin eğitim yanında ek olarak diğer köy ve kasaba mekteplerini teftiş etme gibi vazifeleri de vardı. Maârif Nezâreti teftişe oldukça önem veriyor, zamanında teftiş görevini yerine getirmeyenleri ve görevini aksatanları cezalandırıyordu. Türkçe muallimi Bilal Efendi’nin 1893 yılında 31 derse girmediği tespit edilmiş ve maaş kesim cezası uygulanmıştı.
-1894- Mevcut rüştiyede idâdî eğitimi de verildiğinden eğitim yılı başlarında mektep mevcut öğrenciye yetmemesinden dolayı genişletilmesine karar verildi.
Eski onarımdan beş yıl sonra Kırkkilise sandığı idâdîyi 1900 yılında tekrar onarmak mecburiyetinde kalacaktı. Bu yüzden sonraki yıllarda da okul binası sık sık onarıma muhtaç hâle gelecekti.
1894 yılında idâdînin mubassırı Mahmut Efendi’nin bir talebeyi münakaşada darp ettiği, teneffüslerde vazifesini yapmadığı, talebenin bazı yolsuz hareketlerine göz yumduğu tespit edildiğinden görev yeri değiştirilerek Tekirdağ İdâdîsine, oradaki mubassır Haşim Efendi ise Kırkkilise’ye gelmişti. Tüm bunlara rağmen Kırkkilise İdâdîsinin ilk yıllarında olaylar bitmiyor, disiplinin tam manasıyla sağlanamıyordu.
Kırkkilise İdâdîsinin ilk yıllarındaki kadrosunda, başmuallim Sultanyerili Osman Nuri Efendi Arapça dersi, muallim Nazif Efendi el yazısı dersi, hat muallimi Mustafa Efendi din bilgisi dersi vermek için Rüştiye mektebinden nakledilen muallimlerdi. Bunlar haricinde, mektebin Türkçe muallimliğini Bilâl Efendi, coğrafya muallimliğini Hakkı Efendi, geometri, hesap ve resim muallimliğini de Rüşdü Efendi yerine getirmekteydi. Mubassır olarak Edirne İdâdîsinden mezun Mahmud Efendi tayin edildi.
1893-94 öğretim yılında idâdîde işler planlandığı gibi gitmedi, okulun Türkçe muallimi Bilâl Efendi derslere girmemesi nedeniyle görevden uzaklaştırıldı. Aynı yıl mektebin din bilgisi muallimi Mustafa Efendi’den bu ders alınarak başmuallim Sultanyerili Osman Nuri Efendi’ye, onun üzerindeki Arapça dersi de Mustafa Efendi’ye verildi.
Mektebin eski olması nedeniyle 1894 yılında halktan toplanan yardımlarla tekrar onarıma alınarak çatı aktarıldı, pencereler onarıldı, duvarlara sıva yapıldı. Mektebin eskiyen mefruşat, eşya, araç ve gereçleri de yenilendi.
Başmuallim olarak Filibeli Ali Fehmi Efendi bulunuyordu. Birkaç yıl önce Gelibolu İdâdîsi’nde muallimlik görevinde çalışırken terfi edip Kırkilise’ye atanmıştı. Ayrıca, başmuallim görevi yanında Fransızca, fen bilgisi ve hesap defteri derslerini de veriyordu.
Mektebin geometri ve resim muallimliğinde ise, Mülkiye mezunlarından Ahmed Rüşdü Efendi bulunuyordu. Ahmed Rüşdü Efendi aynı yıl, inşa ve kompozisyon derslerini de üzerine almıştı. Bunlardan başka, hesap dersi de Sultanyerili Osman Nuri Efendi’ye verilmişti. Ancak, kendisi Tekirdağ İdâdîsine tayin edilince bir süre bu dersler maalesef boş kaldı. Bunun üzerine, Kırkkilise’de görevli bir subay olan ve bir süredir ücretli muallimlik yapan Mülazım Hakkı Efendi sadece resim dersini aldı. Diğer dersler ise mektebin mevcut muallimleri arasında pay edildi.
Başmuallim Filibeli Ali Fehmi Efendi Kırkkilise’de çok duramadı. Ekim 1894’te hakkındaki bir şikâyetle ilgili soruşturma açılınca altı ay sonra istifa etmek mecburiyetinde kaldı.
-1895- Mektebin yetersiz kalması, kısa sürede harap olması nedeniyle tekrar onarıldı ve genişletildi. İdâdînin inşaat masrafları, muallim ve hademelerin maaşlarıyla diğer masraflar, yine vilayetlerin maarif idaresi sandıklarından karşılanıyordu. 1895-96 öğretim yılında idâdîde 86 Müslüman, 16 gayrimüslim olmak üzere toplam 102 talebe vardı.
Mektep idâdîye çevrilince, öğretim süresi, sınıf ve öğrenci mevcudu yeniden düzenlendi, birçok yeni muallim de göreve başladı. Mektebin 1895-96 öğretim yılında, mubassırıyla birlikte 9 muallimi bulunmaktaydı. Muallimlerin büyük kısmı Maarif Nezareti’nce atanan kişilerdi. Ayrıca Kırkkilise’de görev yapan asker ve sivil memurlar muallim olarak ders veriyordu.
Başmuallim Filibeli Ali Fehmi Efendi Kırkkilise’den ayrılınca Şubat 1895’de Edirne İdâdîsi başmuavini Osman Efendi, 1000 kuruş maaşla idâdî başmuallimliğine atandı (Bu esnada isim benzerliklerinin karıştırılmaması için okulda rüştiye eski başmuallimi Sultanyerili Osman Nuri Efendi de muallim olarak vardı). Başmuallim Osman Efendi, tarih ve Fransızca derslerini veriyordu. Onun dışında Sultanyerili Osman Nuri Efendi hesap ve Arapça, Farsça, Mustafa Efendi Türkçe, Hakkı Efendi coğrafya, Cezmi Efendi din bilgisi, Nazif Efendi hat dersi ve Ali Efendi de geometri ve resim derslerine giriyordu. İdâdînin mubassırlık vazifesi ise Haşim Efendi yürütüyordu. Görüldüğü üzere, birbirinden farklı birçok ders, muallimler arasında kolayca el değiştirebilmekteydi. Ancak, daha da çarpıcı olanı, ders değiştirmelerde başlıca etkenin maaş ayarlama kaygısı olmasıydı.
1895 yazında gelecek öğretim yılı için, eski başmuallim Sultanyerili Osman Nuri Efendi’nin hesap dersinde yetersiz olduğu görüldü. Yeni müdür Osman Efendi maaşından dolayı dersleriyle ilgili bir ayarlama gerektiğinden, okuldaki derslerin dağılımıyla ve dolayısıyla maaşlarla ilgili esaslı bir düzenleme yapılmıştı.
-1896- İdâdîde 1896-97 öğretim yılında 87 Müslüman, 16 gayrimüslim toplam 103 talebe vardı.
-1897- Öğretim yılı başında mubassır Haşim Efendi Tırnova’daki Bulgar Mektebi’nin Osmanlıca muallimliğine atandığından, idâdîdeki bu görev Fransızca muallimi Behor Kemal Efendi’ye verildi. Ancak Behor Kemal, çok kısa bir süre sonra bu vazifeden istifa edince, mubassırlık görevi Türkçe ve resim muallimi Mehmed Ali Efendi’ye geçti. Ne var ki o da birkaç ay sonra istifa edince, bu kez dışarıdan birisi bu göreve getirildi. 1897-98 öğretim yılında 89 Müslüman ve 18 gayrimüslim toplam 107 talebe vardı.
-1899- 9Mehmed Ali Efendi’den boşalan mubassırlığa Malkara gayrimüslim mektebinde Osmanlıca muallimi olan (yeni bir) Osman Efendi geldi. O yıl, Kırkkilise İdâdîsinin muallim kadrosunda bunun dışında bir değişiklik olmadı.
1898-99 öğretim yılında, 102 Müslüman 20 gayrimüslim toplam 122 öğrenci okula devam ediyordu.
-1900- Mektebin fiziki yapısı pekiyi değildi. Her sene tamirat yapılmasa mektepte eğitime devam edilemeyecek durumdaydı.
20. yüzyılın başlarında Kırkkilise İdâdîsinde 1 müdür, 8 muallim, 1 mubassır ve 8 hademe görev yaparken 109 Müslüman 13 gayrimüslim toplam 122 öğrencisi bulunuyordu. 1900 yılında Kırkkilise İdâdîsi başmuallimi -Osmanlıca muallimi- Osman Efendi bilinmeyen bir nedenle okuldan ayrıldı. Mayıs ayında Edirne İdâdîsi Müdür yardımcısı Mustafa Efendi terfi ederek Kırklareli İdâdîsine müdür oldu. Ancak sadece iki hafta sonra 20 Mayıs 1900’da eski başmuallim ve müdür Sultanyerili Osman Nuri Efendi onun yerine atandı. Mektebin ahlâk derslerine Cezmi Efendi, geometri derslerine de artık Yüzbaşı olan Hakkı Efendi girmekteydi. 1900 yılında Darülmuallimin-i Aliyye (rüştiyelere erkek öğretmen yetiştirmek üzere açılan okul) mezunlarından Gönenli (diğer) Osman Nuri Efendi de Kırkkilise İdâdîsinde göreve başladı.
1900-1902 yıllarında idâdînin eğitim kadrosu ve okutulan dersler şöyleydi: Müdür Osman Efendi din bilgisi, ahlak ve Arapça, Gönenli Osman Nuri Efendi hesap, sağlık, tarım, imla, Muhammed Ali Efendi resim, Türkçe, tabiat, Cezmi Efendi coğrafya, tarih, cebir, Naili Efendi usul defteri, Türkçe, Mustafa Efendi Arapça ve Farsça, Yüzbaşı Hakkı Efendi geometri, Latif Efendi hat dersi, Mahmut Kemal Efendi Fransızca dersini veriyordu. Mubassır olarak Mehmet Ali Efendi çalışıyordu.
-1902- Bu yıl yirmi yıldan beri kullanılan mektebin eski ve kullanılamaz durumda olması nedeniyle Kırkkilise İdâdîsi için tekrar yeni bir bina yapılması ve oraya taşınması gündeme geldi. Fakat Mutasarrıf Mustafa Neşet Paşa, masraf yapmaktan çekinip konuyu sürüncemede bırakınca Kırkkilise halkı tepki gösterdi. Buna rağmen inşaat bir türlü başlamadı. Eğitimin devam edebilmesi için 1905 yılında mektep tekrar onarıldı. 1910 yılına gelindiğinde idâdî, hala eski binasında eğitim vermeye devam edecekti.
Edirne Vilayeti Maarif Müdürlüğü ile müdür Sultanyerili Osman Nuri Efendi’nin arası, son atamadan dolayı iyice açıldı. Aynı yıl, mubassır Osman Efendi ile Gümülcine İdâdîsi mubassırı Mahmud Efendi becayişle yer değiştirdi. Ancak hemen sonra, Mahmud Efendi’nin Dimetoka’daki gayrimüslim okuluna Osmanlıca muallimliğine atanmasıyla, Eylül 1902’de mubassırlığa okulun Türkçe ve resim muallimi Mehmed Ali Efendi getirildi.
Kırkkilise İdâdîsi muallimlerinin Kırkkilise, Lüleburgaz ve Babaeski kasabalarındaki mekteplerle aynı çevredeki köy mektepleri teftişinde 1902 yazında Sultanyerili Osman Nuri Efendi müfettişlik vazifesini aksatınca, onun açığını kollayan Vilayet Maarif Müdürlüğü konuyu hayli abartarak Sultanyerili Osman Nuri Efendi’yi meslekten azletmeye kadar götürdü. Ancak, yine İstanbul’dan bazı nüfuzlu kişilerin araya girmesiyle mesele, Sultanyerili Osman Nuri Efendi ve onunla aynı suçu işleyen birkaç muallime sadece kınama cezası verilmesiyle kapandı.
-1903- Derslerle ilgili bir düzenleme yapıldı ve müdür Osman Nuri Efendi’nin ders saati ve maaşı bir miktar indirildi. Bu arada Mustafa Efendi’ye Arapça derslerinin yanında 6. sene din bilgisi ve ahlâk dersi eklendi.
Kırkkilise İdâdîsinin emektarlarından olan Fransızca muallimi Makriköylü Behor Kemal Efendi, Fransızcadan üç telif eseri olan bu başarılı bir muallimdi. Ancak bir türlü hak ettiği maaşı ve görevi alamadığından yakınmaktaydı. Nitekim 1893’ten itibaren hizmet ettiği ve yalnızca 250 kuruş maaş aldığı mektepten 1900 yılında tayin istemişti; fakat ataması yapılmadığından 1903 yazında hâlâ okuldaydı. Aynı günlerde mektepteki muhasebe dersi Sultanyerili Osman Nuri Efendi’ye, din bilgisi dersi Arapça muallimi Mustafa Efendi’ye, bazı sınıfların coğrafya dersleri de üsteğmen Kâzım Efendi’ye verildi.
-1904- Mülkiye Mektebi mezunlarından Kaleanti Efendi Mayıs 1904’te hesap, ziraat, sağlık, cebir, 5. ve 6. sınıflara coğrafya derslerini vermek üzere idâdîdeki görevine başladı. Yine aynı yıl, 14 yıl boyunca idâdîde geometri ve coğrafya derslerini veren, bir süre de okulun müdürlüğünü yapan Yüzbaşı Hakkı Efendi, Edirne’de bir birliğe tayin edilince buradaki vazifesinden ayrılmak zorunda kaldı.
Bu dönemde okula Mehmed Nuri Efendi de tayin edildi. Yeni muallim coğrafya, muhasebe, güzel yazı, tarih ve Türkçe derslerine girdi. Bu sırada üniversite edebiyat bölümü mezunu Mehmed Remzi Efendi de geometri muallimi olarak atandı. Aralık ayında ise, mubassır Mehmed Ali Efendi’nin istifasıyla yerine Mustafa Efendi idâdîde vazifeye başladı.
-1905- 1905 yılında mektep binası ve sınıftaki sıralar o kadar eskimişti ki talebeler yerlerde oturmaktaydı. Beklenen oldu ve Mart ayında mektebin çatısı çöktü. Eğitime bir süre ara verildi. Ama havalar biraz ısınınca yaza kadar eğitim devam ettirilmeye çalışıldı. Mektep onarımı ve eşya alınması için gerekli izin Haziran ayına sarkınca onarım işi de 1906 yılı başına kadar uzadı.
Mektebin sorunları sadece bundan ibaret değildi. İdari huzursuzluk ve muallim yetersizliği de vardı. Mubassır Mustafa Efendi’nin kısa bir süre sonra Tırnova’ya muallim olarak atanmasıyla bu görev bir müddet boş kaldı, mubassır kadrosu ancak 1905 yılı sonlarında Mehmed Efendi’nin tayiniyle doldu.
-1906- Bu öğretim yılında Kırkkilise sancağında 1 idâdî mektebi, 4 erkek rüştiye, 1 kız rüştiye mektebi bulunuyordu.
İdâdî açıldıktan sonra aynı binada olan rüştiye talebeleri idâdîye devam ediyordu. Kasabada rüşdiye eğitimi alacak yeni talebeler bu okula kayıt yaptırmayı tercih ettiğinden sınıflarda talebe yoğunluğu oldukça fazlaydı.
-1908- Mektebin coğrafya dersini veren subay öğretmeni üsteğmen Kâzım Efendi terfi ederek 1908-09 öğretim yılı başında, Kırkkilise’den ayrıldı. Coğrafya dersini muallim Remzi Efendi devraldı.
1908’den sonra vilâyet idâdîleri ‘sultanî’ olarak söylenmeye başladı.
-1909- II. Abdülhamid saltanatının son yıllarına doğru, Kırklareli sancağında 1 idadi, Müslüman nüfusa ait 5 rüştiye ve hemen hemen bütün köylerde ibtidâi mektebi bulunuyordu. Buna ek olarak, sancaktaki Rum, Bulgar ve Musevi cemaatin de rüştiye ve ibtidâi derecesinde okulları faaliyetteydi.
Maarif Nezareti’ne, Kırkkilise İdâdîsinin tekrardan onarılması, sınıf ve muallim odalarının tefrişinin gerektiğini 1909 yılı eğitim döneminin sonunda bildirdi. 1909-1910 öğretim yılında 78 Müslüman, 29 gayrimüslim olmak üzere toplam 107 talebe vardı.
Kırkkilise halkının bir kısmı üçüncü yılın sonunda rüştiye kısmını tamamlayan çocuklarını idâdî eğitimi için başka yere göndermeyi tercih etmeye başladılar.
‘Efsanevî Müdür’ diyebileceğimiz Sultanyerili Osman Nuri Efendi, 19 Şubat 1909’da vefat etti. Mektebin vekil olarak muavinlik yapan muallim Mehmed Ali Efendi bir süre mektebi idare etse de, çok geçmeden Edirne İdâdîsi baş muavini Halil Efendi müdürlüğe vekâleten görevli olarak Kırkkilise’ye tayin edildi.
İlbasan İdâdîsinde müdürlük yaparken Arnavutlarla çekişen, ciddi sıkıntılar yaşayan ve bununla ilgili soruşturması devam eden Halil Efendi, 20 Mart 1909’da idâdînin yeni müdürü olarak atandı ve 26 Mart’ta görevine başladı.
Yine bu sıralarda, Edirne İdâdîsi muavini Ömer Fevzi Efendi çok yaşlandığından idarecilik yapamaz duruma düşünce, Kırkkilise İdâdîsine muallim olarak naklen tayin edildi. Türkçe, medeniyet bilgisi, güzel yazı ve coğrafya derslerinden bazılarına giren mektebin bu yeni muallimi, bir yıl kadar sonra, muhtemelen ilerlemiş yaşından dolayı kadrodan çıkarılıp emekli edildi.
Nisan ayında güzel yazı, coğrafya, tarih ve Türkçe muallimi Remzi Efendi, müdür muavini olarak Yanya İdâdîsine tayin oldu. Aynı yıl içinde Edirne İdâdîsi muavinlerinden muallim Mehmed Efendi Kırkkilise’ye geldi; diğer taraftan, okulun müdür muavini Gönenli Osman Nuri Efendi de Üsküp İdâdîsi müdür muavinliğine tayinle Kırkkilise’den ayrıldı. Yine bu günlerde, idâdînin müdür muavini Türkçe, geometri, ziraat ve hesap derslerini veren Avni Efendi’nin de başka bir idâdîye tayini çıktı.
Yukarıda anlatılanlardan farklı olarak, 1909 yılında meydana gelen diğer bir gelişme de Kırkkilise Musevi Mektebi Müdürü Solomon Efendi’nin okulun öğretim heyetine katılmak istemesiydi. Solomon Efendi, matematik-fen dersleri verebileceğini, müdür muavinliği de yapabileceğini belirterek idâdîye geçmeyi arzu etmişse de Maarif idaresinden, ona uygun dersler olmadığı cevabıyla bu isteği reddedildi. Yine 1909 yılı başlarında, 1887’den beri Kırkkilise’de görevli, mektebin rüştiye devrinden beri güzel yazı muallimliğini yapan, idâdî döneminde de hat bilgisi dersini veren Nazif Efendi vefat etti. Ondan kalan boş dersleri okutmak için aralarında birçok subayın da bulunduğu talipler belirince, bunlar arasında bir sınav düzenlendi ve neticede Kırkkilise Mal Kâtibi Cemal Efendi bu göreve uygun görüldü.
-1910- İdadi mektebi 1910-11 yılına kadar rüştiye binasında faaliyetini sürdürdü. Fakat mektep artan talebe sayısını artık kaldıramayacak bir hale geldi ve o zamanın müfredat programına göre 3 devreli eğitim yapılmaya başlandı. Merkezde bilhassa kızlar için okul ihtiyacı baş gösterdi ve artık idâdî mektebi için ayrı bir bina aramak mecburiyeti vardı.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da bina yetersizliği ve gereken düzenin sağlanamaması nedeni ile okul idaresi sıkıntı içinde olduğunu, yeni bir okul binasının yapılması gerektiğini İstanbul’a bildirdi. Neticede sadece Kırkkilise İdâdîsi değil Osmanlı’nın birçok taşra idâdîsi aynı durumdaydı. Bu istekler olumlu yanıt bulamıyordu.
Maârif Nazırı ve Kırkkilise mebusu olan Emrullah Efendi zamanında Arif Paşa Köşkü 500 altın liraya Bulgar Pandrof’dan 1910 yılında satın alınarak mektep oraya nakledildi. Bu suretle boşalan rüştiye mektebine de kız iptidai ve rüşti mektebi yerleştirildi.
-1912- Kırkkilise İdâdîsi müdürlüğünde üç yıl kadar kalan Halil Efendi’den sonra yerine Mayıs 1912’de Şakir Efendi geldi. Yaklaşık bir yıl bu görevde kalan Şakir Efendi zamanında Kırkkilise Bulgar işgaline uğrayınca buradan Musul İdâdîsi müdürlüğüne atandı.
Balkan Savaşında Bulgar ordularınca işgal edilen Kırkkilise’de memurlarla birlikte muallimler de İstanbul’a kaçınca idâdîde eğitim faaliyetleri kesildi. Neyse ki savaş sonrasında Edirne’yle birlikte Kırkkilise de geri alındı ve idâdî tekrar faaliyete geçebildi.
Kırkkilise İdâdîsinin öğretim süresi, ilk üç yılı Rüştiye, son iki yılı da idâdî sınıfı olmak üzere beş yıldı. Bununla beraber 1903’te Mustafa Efendi’ye 6. sene din bilgisi dersinin, 1904’te de Kaleanti Efendi’ye yine 6. sene coğrafya dersinin verilmesi, okulun öğretim süresinin en azından bahsi geçen dönemde altı yıla çıkmış olduğu sanılmaktadır. Ne var ki birçok kaynak bunun aksine, mektebin beş yıllık olduğunu teyit etmektedir.
Müslüman ve gayrimüslimlerin ibadet günlerinde idâdî tatil oluyordu.
-1914- Balkan harbinden sonra Makedonya ve Trakya’dan göç eden birçok Türk muallime Kırkkilise’de görev verildi. Ayrıca muallim mekteplerinden yetişen genç muallimler de mekteplerde çalışmaya başladılar. Keza merkezlerdeki mektep sayısı arttırıldı, köylere de muallimler gönderildi.
-1920- Birinci Dünya Savaşı'nda Kırkkilise’de eğitim pek fazla sarsılmadı ama bu durum Yunan işgalinde derinden etkilendi. Arkasından Kurtuluş Savaşı yıllarında yine eğitimin sürdürülmesinde zorluklar ortaya çıktı. En sonunda Yunan işgalinde Kırkkilise İdadisi eğitime ara verdi.
-1922- Kırkkilise 10 Kasım 1922’de Yunanlılardan geri aldıktan sonra normal hayat şartları oluşamadı. Bu nedenle Edirne Maarif Müdürlüğü de talebe azlığını bahane ederek bir raporla idâdîyi kapattı.
-1924- Kırkkilise Yunanlılardan kurtarıldıktan sonra Mart ayına kadar Edirne'ye bağlı sancak halinde idare ediliyordu. Bu süre içinde Edirne Maarif Müdürlüğünün Edirne'de kurmak istediği eğitim sistemi, başta Kırkkilise olmak üzere, Tekirdağ, Gelibolu diğer sancakların hakkını rencide ediyordu. Taşra tahsisatları ile Edirne merkezinde okullar açılıyor, öğretmenler istihdam olunuyordu. Örneğin Gelibolu mekteplerinde 4 ay maaş almamış muallimler derdini anlatacak yetkili bulamıyorlardı. Bu hal çok devam etmedi ve sancaklar 1924 yılında vilayet haline gelerek Edirne’den ayrıldılar ve kendi bütçelerini kendileri yapmaya başladılar.
-1925- Osmanlı idaresinin son yarım yüzyılında Kırkkilise İdâdîsi ile Cumhuriyet’in ilk dönemlerindeki Kırklareli Lisesi öncü fertlerin yetişmesine imkân sağlayan yegâne okul olmuştur. Kırkkilise mekteplerinin faaliyette olduğu 1873-1925 arası geçen yaklaşık 50 yıllık sürede yaşanılan ‘savaş ve göç’ olgusu Kırklareli’nin sosyal, ekonomik ve siyasi hayatını belirleyen en önemli etkenler olmuştu.
-1928- İlk Kırkkilise İdâdîsi 1892 tarihinde rüştiye okulunda beş sınıflı ve yalnız erkeklere mahsus olarak kurulmuştu. Yunan işgalinden önce idâdî Paşa Köşkü'ne taşınmıştı. Birçok kişi, önceleri kasabanın tek Müslüman rüştiyesi ve idâdîsi olan bu kurumda öğrenim görmüştü. Mektep, 1877’de Ruslar, 1912’de Bulgarlar, 1920’de Yunanlılar tarafından işgal edildiğinde öğretime ara vermişti.
Kırklareli’ni ziyaret eden genç ve inkılapçı Maarif Vekili Mustafa Necati, 1928 yılında Kırklareli halkının eğitime olan ilgi ve arzusunu görerek lisenin yeniden açılmasına müsaade etmişti. Ancak bu gerçekleşmedi ve 1950’li yılların ortasına kadar tüm girişimlere rağmen lise açılamadı. Öğrenciler lise eğitimi için 30 yıldan fazla Edirne ve İstanbul’a gitmek zorunda kalacaktı.
-1935- ‘Batıyolu’ isimli Kırklareli Halkevi Dergisi 4. sayısında Ali Rıza Dursunkaya yazdığı makalede Kırklareli’de bir lisenin olmamasına Trakya Umum Müfettişi Kâzım Dirik’e şöyle sesleniyor: “Bugün bir liseye çok muhtacız! Lise sınıflarını taşıracak çocuklarımız dopdolu. Çoğumuzun gücü yeter olmadığı için yarının büyüklerini yüksekokullarda yetiştiremiyoruz. Lisesizliktendir ki ilk ve orta kısımlarda çok zengin olan Kırklareli, yüksek tahsilde o derecede geridir. Hatta çok mahdut çocuğu vardır. Tasdik buyurursunuz ki, orta okuma nihayet nihayet yüksek okumaya bir basamaktır. Bizim çocuklarımız bundan mahrum, Lüleburgaz bu hususta bizden dertli.”
-1946- Cumhuriyet döneminde milli eğitime özel bir önem ve değer verildi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yıllara göre payına bakıldığında; 1921 yılında 174 milyon lira olan Türkiye bütçesinde milli eğitime ayrılan pay 3 milyon lira (% 2,2), 182 milyonluk lira olan 1933 yılı Türkiye bütçesinde milli eğitime ayrılan pay 10 milyon lira (% 5,68) ve 990 milyon lira 1946 yılı Türkiye bütçesinde milli eğitime ayrılan pay 103 milyon lira (% 10,4) olmuştu.
Ancak Kırklareli’de hala bir lise açılamadığından imkânı olmayan öğrenciler ortaokuldan sonra eğitime devam edemiyordu.
-1954- 1927-1953 yılları arasında Kırklareli Ortaokulu olarak kullanılan Yayla mahallesindeki Rum Mektebi nihayet 2 Eylül 1954 tarihinde arasında Kırklareli Lisesi oldu. Bu yıl faaliyete başlayan Atatürk Lisesi’nde 17 öğretmen vardı. 58 erkek, 21 kız olmak üzere toplam 79 öğrenci vardı. Böylece Kırklareli eğitim tarihinde açılan ikinci lise olarak bu binada eğitim vermeye başladı.
-1957- Kırklareli Lisesi ilk mezunlarını 1957 yılında verdi. Kırklareli Lisesi eğitim kadrosunda 10 kadın ve 7 erkek öğretmen bulunmaktaydı. Kırklareli Lisesi’nin 1956-1957 ders yılında 40’ı kız, 92’si erkek olmak üzere toplam 132 öğrenci okulda eğitim görüyordu.
-1963- Lisenin kendi binasına geçmesinden sonra 30 Eylül 1963 tarihinden 1965 eğitim yılının sonuna kadar Rum Mektebi bu kez Ticaret Lisesi olarak hizmet verdi.
Kırklareli Ticaret Lisesi yeni okul binasının temelleri 2 Ekim 1963 tarihinde atıldı.
-1967- Kırklareli Lisesi Müdürlüğünü coğrafya öğretmeni Süleyman Büyük yapıyordu. 33 öğretmen ve 1082 öğrenci vardı.
Ticaret Lisesi Müdürü edebiyat öğretmeni Muzaffer Ender’di. Okulun 20 öğretmeni 422 öğrencisi vardı.
-1973- Kırklareli ilinde toplam 6 lisede 126 öğretmen, 460 erkek öğrenci ve 245 kız öğrenci bulunuyordu. Ticaret Lisesinde ise 14 öğretmen, 154 erkek öğrenci ve 125 kız öğrenci vardı.
-1975- Teknik Lise açıldı.
-1985- Kırklareli Anadolu Lisesi, Yayla mahallesinde Tevfik Fikret Okulu’nda öğretime başladı. Okul Müdürlüğüne vekâleten Nusret Candeğir atandı. 72 öğrenci ile 1985-1986 eğitim-öğretim yılında iki hazırlık sınıfı bulunuyordu.
-1993- Kırklareli’nde ortaöğretim seviyesinde Atatürk Lisesinde 434 erkek, 680 kız olmak üzere 1114 öğrenci bulunmaktaydı. Öğretmen sayısı 52 idi. Ticaret Lisesinde 288 erkek, 563 kız öğrenci ve 36 öğretmen, Anadolu Lisesinde 155 erkek, 100 kız öğrenci ve 33 öğretmen, İmam Hatip Lisesinde 194 erkek, 86 kız öğrenci ve 34 öğretmen, Teknik Lisede 210 erkek öğrenci ve 58 öğretmen, bulunuyordu. Ayrıca bu yıl açılan Kız Meslek Anadolu Lisesinde 450 kız öğrenci ile 30 öğretmen bulunuyordu.
-2000- Kırklareli ilinde; 14 Genel Lise, 4 Anadolu Lisesi, 3 Kız Meslek Lisesi, 2 Meslek ve Anadolu Meslek Lisesi, 1 Tekstil Meslek Lisesi, 3 Teknik Lise, 4 Endüstri Meslek Lisesi, 1 Anadolu Teknik Lisesi, 1 Ticaret Meslek Lisesi, 1 Çok Programlı Lise, 1 Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi, 2 Anadolu Ticaret Meslek Lisesi, 1 İmam Hatip ve Anadolu İmam Hatip Lisesi, 1 Anadolu Öğretmen Lisesi olmak üzere, toplam 39 ortaöğretim kurumu bulunuyordu. Bu okullarda 787 öğretmen görev yapmaktaydı.
* * *
Kırkkilise İdâdîsi, diğer beş yıllık idâdîler gibi bulunduğu şehrin işlerini idare edebilecek, lider vasıflı fertler yetiştirmek amacı ile açılmıştı. Son dönem tarihinde önemli birçok kişi öğrenimini Kırkkilise’nin tek Müslüman rüştiyesi arkadan da idâdîsinde öğrenim görmüştü.
Kırkkilise İdâdîsi tarihinde ünlü muallimler arasında Sultanyerili Osman Nuri Efendi, Şair Rüştü Bey, Cezmi Hoca, Kurmay Yüzbaşı Cemal Bey, riyaziye muallimi Nuri Bayramiçli, Şehit Yarbay Hakkı Bey ve Türkçe öğretmeni Mehmet Ali Bey, Arapça muallimi Mustafa Efendi, Türkçe muallimi Bilâl Efendi, hüsnü hat muallimi Nazif Hoca vardı.
Şair ve oyun yazarı Ahmet Kutsi Tecer Kırkkilise İdâdîsi mezunudur. Babasının Ziraat Bankası Kırkkilise şubesinde görevi nedeniyle ruh ve sinir hastalıkları uzmanı, ilk modern ruh sağlığı hastanesini kuran Türk hekimi, ünlü akademisyen Dr. Mazhar Osman Usman da rüşdiye eğitimini Kırkkilise’de aldı. 50-60 yıllık tarih içinde Kırklareli okullarında feyz almış kişiler arasında Kırklareli Milletvekili ve Çocuk Esirgeme Genel Merkezi Başkanı Dr. Fuat Umay, Belediye Reisi ve İstiklal madalyası sahibi olan Süleyman Şevket Dingiloğlu (1909-1910 yıllarında idâdîde hesap, hendese, Türkçe, tarih, malumat-ı zıraiye ve coğrafya dersleri muallimliklerini vekâleten yürüttü), Kırklareli Milletvekili emekli Korgeneral Kemal Doğan, Muhasebeci Zahit, emekli Kurmay Naim Cevat, Karahafız'ın Ali Tevfik, General Şakir Güleş, Topçu Generali Emin, Yargıtay Üyesi Alaaddin, Veteriner M. Nurettin Veral gibi şahsiyetlerden başka Türkiye’nin idari, iktisadi ve sosyal işlerinde yer almış birçok münevver kişi vardı.
KAYNAKÇA:
Selçuklularda Eğitim Faaliyetleri ve Yetişen İlim Adamları, Ali ÖNGÜL, 2003
Manisa’da Osmanlı Dönemi Mirası: Sıbyan Mektepleri, Elif SÜYÜK MAKAKLI-Betül OZAR, 2019
https://www.fikriyat.com/galeri/tarih/osmanli-sibyan-mekteplerinde-egitim-sistemi
Kırkkilise Sancağı’nın Tar. ve Coğ. Açıdan Tasviri, Melissinos HRISTODULU,Atina Th. Papaleksandri Mat.,1881
Ali Rıza Dursunkaya, Kırklareli Vilayetini Tarih, Coğrafya, Kül.ve Eski Es.Yön.Tetkik,Yeşilyurt Bas.1948
Adem Ali Şahin, Tanzimattan Cumhuriyete Kadar Eğitim Sistemi, Yönetimi ve Denetimi, İSZÜ Sos.B.Ens, 2015
Büyük Selçuklu Devletinde Eğitim ve Öğretime Genel Bakış, İsmail GÜVEN
Kırklareli (Kırkkilise) Mekteb-i İdadisi, Mesut AYAR
Kırklareli Şehri - Oya Esin KAYMAZ, 1993
Efsaneden Gerçeğe Kırklareli, Nazif KARAÇAM, 1995
Bütün Yönleri ile Kırklareli ve İlçeleri, Nazif KARAÇAM, 1970
Kırklareli, Osman YALÇIN, 1970
Kırkkilise ‘Kırklareli’ Vilayeti Sıhhi İctimai Coğrafyası, Dr.Ahmet HAMDİ, Çeviri: Sinan ŞANLIER
Cumhuriyetin 15. Yılında Kırklareli, 1938
Kırklareli İl Yıllığı, 1967, Kırklareli Valiliği
Kırklareli İl Yıllığı, 1973, Kırklareli Valiliği
Kırklareli İl Yıllığı, 2000, Kırklareli Valiliği
Şevket Süreyya Aydemir, Suyu Arayan Adam, Öz Yayınları, Ankara 1959, s. 34-37.
https://islamansiklopedisi.org.tr/zuhdu-pasa
https://tr.wikipedia.org/wiki/Osmanl%C4%B1_%C4%B0mparatorlu%C4%9Fu%27nda_e%C4%9Fitim
Derinsu39, Kırklareli Arşivi
Ali Coşkun YANARDAĞOĞLU Arşivi
Fuat FÜRKAŞ Arşivi
Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Kadar Eğitim Sistemi, Yönetimi ve Denetimi, Adem Ali ŞAHİN, 2015
II. Abdülhamid Döneminde Kırkkilise (Kırklareli) Sancağında Eğitim ve Öğretim, Hümmet KANAL
Sâlnâmelere Göre İdari, Sosyal ve Ekonomik Yapısıyla Edrine Sancağı, Halûk KAYICI, 2013
Kırklareli (Kırkkilise) Rum Mekt.Vali F.Üstün İlko.Bir Eğitim Bin.Hikâyesi(1905-2005), Nuri GÜÇTEKİN
II. Meşrutiyet Osmanlı Meclis Zabıtlarında Bulgar Azınlıklarının Kilise ve Okul Sorunları, Gülnihâl BOZKURT
Kırklareli Şehri - Oya Esin KAYMAZ
Ahmet Mithat İlköğretim Okulu Slayt
Türkiye’nin Sıhhi-i İçtimai Coğrafyası Kırklareli Vilayeti, Türkan DOĞRUÖZ
1880 Tarihli Kırkkilise Sancağı’nın Tarihi ve Coğrafî Açıdan Tasviri, Türkan DOĞRUÖZ, 2020
Kırklareli Merkez İlçe ve Köylerindeki Gayrimüslim Eserleri, Barış TOPTAŞ, 2012
Osmanlı Tarihi 1, Ahmet Rasim,1999
Kırklareli ve Tekirdağ'daki Klâsik Dönem Osmanlı Camileri, Serpil YILMAZ, 2019