NEDEN YEREL TARİH GRUBU?
Ahmet Rodopman
Eğitim ve öğrenim yıllarımızdan hepimizin anımsayacağı tarih derslerini kimimiz çok sevmiş, kimimiz ise nefret etmiştir. Bu ve benzer duygusal gelgitlerimizin ötesinde farklı bir gerçeğimiz daha vardır ki; insan, yeryüzünde ilk hücrenin oluşumundan itibaren, insanlık tarihinin içinde, dünya tarihinin tam da ortasında, kimi zaman izleyici kimi zaman yapıcı, yaratıcı olarak var olmuştur. Bu anlamda evvelimizde, yaşamımızda ve sonramızda hep tarihle birlikte olmanın onurunu veya sıkıntılarını yaşamaktayız. Tarih kavramı da, zamana bağlı olarak değişiklikler göstermiş, orta çağda derebeyliklerin tarihi olmasına karşın sonraları imparatorlukların, ardından kişilerin tarihi öne çıkar olmuştur. Bu doğal olarak bizlere okutulan resmi tarih kavramını oluşturmuştur.
Oysa her şeyin değişip dönüştüğü gibi Tarih Bilimi de kendi içinde farklılıklar göstermiştir. Bunların içinde son yıllarda YEREL TARİH Kavramı, oldukça öne çıkmış olup, kapsamı sürekli genişleyerek yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası olmaya başlamıştır.
Peki nedir Yerel Tarih ?
Yaşadığımız evimizden başlayarak, ailemizin, mahallemizin, köyümüzün, kasabamızın, şehrimizin canlı cansız her şeyinin geçmişini, yaşanmış ve yaşanılan olaylarının tümünün, bugününü ve geleceği ile ilgili her şeyi kapsamına alan ve inceleme alanı olarak gördüğü gibi, bütün verilerin arşivinin yapılarak gelecek kuşaklara bırakılacağı çalışmalar bütünlüğüne verilen addır.
Burada en belirleyici unsurlar insan ve mekan olmakla beraber, insanla birlikte var olan kültür de Yerel Tarih çalışmalarının önemli bir yanını oluşturmaktadır. İnsanın kültürel bir varlık olması nedeniyle tarihsel geçmişine ait tüm kültürel değişiklikler, edinimler, alışkanlıklar yöre ve töre ilişkileri, sosyal davranışlar, klasik meslekler ve bu mesleklerin yaşanan süreçlerde gösterdikleri gelişmeler Yerel Tarih sayfalarında kendilerine yer bulmayı bekliyorlar.
Kısaca insana dair ne varsa yanı başımızda olan, olmakta olan hatta olacak olan, azı ile çoğu ile Yerel Tarih çalışmalarının gündeminde olacaktır. Yöre insanının yaptığı, yazdığı tarih, ürettiği tarihi değerler, yine o yöre insanının kendine özgü nitelikleridir. Burada yörenin tarihsel gelişimi ve bu gelişim sonucu oluşan izler toplamı , yöre halkının ortak sevinç ve üzünçlerinin dile gelmesi, türkü, mani , şarkı olarak kuşaktan kuşağa devrediliş şekilleri, halk oyunlarının giysileri, motifleri, müzikleri ve figürleri Yerel Tarihle ilgilenenler için hep birer konu başlıkları olarak araştırılıp, yazılmayı beklemektedir.
Yerel Tarih içinde, yöre insanının dinsel, ırksal, etnik ve mezhepsel ayrılıklarının da araştırılıp, geçmişten, güncele gelişleri , bazı grupların eriyip yok oluş nedenlerini belirleme çalışmaları, zaman içerisinde değişen nüfus hareketleri, sosyal hayat anlayışlarındaki farklılıklar hep geçen yıllarda araştırılıp belirlenemeyişlerinin sıkıntıları günümüze kadar gelmiş olmasının üzüntüsünü yaşatmaktadır bugünü anlamak isteyen bizlere.
Bütün bu duyguların yoğunluğunda ne yapabiliriz diye sorduğumuzda kendimize, görülen bu eksiklikleri gidermeye çalışmakla başlayabileceğimizi düşündük ve KIRKLARELİ YEREL TARİH GRUBU oluşturmakla ilk harcı karmış olduk. Yaşamında yolu Kırklareli ile kesişmiş, doğmuş, büyümüş sonra ayrılmak zorunda kalmış, ama yüreğinin bir parçasını, suyunu içtiği, havasını soluduğu bu mütevazi şehirde bırakmış, gelmiş, geçmiş ama bir yıl, ama 10 yıl kalmış yine unutamamış, yaşadıklarının bıraktığı izlerini tekrar arayanlar için, bir çağrımız var. Sosyal medyanın içine düştüğü niteliksizliğe isyan edenlerle, “Bilgi en değerli hazinedir, paylaşıldıkça değerlenir’’ diyenlerle, eleştirinin, tartışmanın medeni koşullarınca yapılabileceği, ortak değerlerde kişisel gelişimimizi sağlayacak bu yazım ve paylaşım alanında birlikte olmayı diliyoruz.
Tarih bilincinin insan olma sorumluluğu olduğunu düşünen, benim de söyleyecek sözüm, yazacak gücüm var diyenlerin katılımları ile daha da güçlenerek bilimsel nitelikte değerli çalışmalarla çok şey borçlu olduğumuz Kırklareli’mize bir nebze de olsa katkılarımızın olacağını düşünüyoruz.